YAŞAMSAL BEYİTLERİM

YAŞAMSAL BEYİTLERİM

Ağustos on dokuzu bir yaz günü gecesi
Açılmış yaşantımın sahnede ilk perdesi
 
Zonguldak sırtlarında bir devlet hastanesi
Doğumhaneden çıkmış gürbüz bir bebek sesi
 
Düşünüp taşınmışlar çok ad yakıştırmışlar
Sonuçta bir can doğmuş Can’da karar kılmışlar
 
Açtı açmadı derken gözlerime bakmışlar
Gülümsemiş yüzleri canımla Can’lanmışlar
 
Elbisemi kundaktan sarıp sarmalamışlar
Kırk gün geçmiş aradan kırkımı çıkarmışlar
 
Öğretmen bir babaya madem evlat olmuşum
Memleketin yoluna erkenden koyulmuşum
 
İlk orta lise derken aheste yol almışım
Tıbbiyeye girince çok gönül kazanmışım
 
Babamı örnek almış onda huzur bulmuşum
Yirmi yaşım dolmadan bir mezara koymuşum
 
Anam kol kanat germiş hayata tutunmuşum
Burnumdaymış çiçeğim derken doktor olmuşum
 
Çok güzeller tanımış yare özlem duymuşum
Doksan beş sonbaharı Özlem’e kavuşmuşum
 
Sevdiğimden armağan çift güvercin tutmuşum
Eliz Yağız doğunca adeta çocukmuşum
 
Kırk yıl geçmiş aradan kırk yaşını bulmuşum
Baktığımda ardıma tek ölümden korkmuşum
 
                                          CAN CEYLAN