Hep Niye Maviye?

Hep Niye Maviye?

MEKTUP

Baba,

Hesaba vurduğumda aramızdan terki diyar edeli yirmi altı yıl olmuş. Geçen yıllar senin yokluğunu unutturur sanmıştım. Anladım ki teselliden öte değilmiş, kendimi kandırmışım. Allah bağışlarsa iki evladım var. Bazen dedemiz nerede diye seni soruyorlar bana. Ben de onlara senin gökyüzünde olduğunu ve onları seyrettiğini söylüyorum. Akşam eve döndüğümde sergiledikleri  sevgi gösterileri, sıcaklıkları karşısında içimden bir şeylerin kopup gittiğini duyumsuyorum. Sen geliyorsun aklıma ve gözümün önüne. Anlayacağın geçen yirmi altı yıl, hep yanımda oldun, gönlümde yer etmeyi sürdürdün.

Babalar evlatlarına mal, mülk, miras bırakırlar. Maldan mülkten yana bırakacağın pek bir şey yoktu. Ama inan hiç umurumda değil.  Çünkü yaşadığın sürece baba sevgisi denen hiçbir şeye değişilmeyecek o manevi hazzı tattırdın çocuklarına. Ve o sevgi aramızdan ayrıldıktan sonra da her geçen gün yüreğimde yeşermeye, güç kaynağım olmaya devam etti. Ben ilkeli olmanın ne anlama geldiğini, insan sevgisinin ne yüce bir değer olduğunu, dürüstlüğün, alçak gönüllü olmanın erdemini sende gördüm, sende yaşadım. Bunlardan daha değerli ne miras bırakabilirdin ki?

Bir de mavi kaplı bir şiir defterin vardı senden geriye kalan. Hayattayken bizimle paylaşmadığın; iç dünyanın, yüreğinin şifrelerini içinde barındıran şiirlerinden oluşan. İnan, şiirlerini okudukça seni daha çok sevdim, seni daha çok özledim, sana beslediğim saygı daha bir pekişti. Ve ne mutlu ki, Allah senin şiirlerini kitap haline getirme mutluluğunu yaşattı bana.
Sen de hissediyor musun baba, sana her ihtiyaç duyduğumda ellerin hep başımda, hep omzumda.

Sen de işitiyor musun baba, her duymak istediğimde sesin hep kulağımda.

Sen de görüyor musun baba, seni her görmek istediğimde varlığın hep dağ gibi karşımda.
 
                                                                                  CAN CEYLAN
                                                                                  (OĞLUN)