Emperyalizmin çomağı-Terör
Yaşananları, kurgulanmaya çalışılanları görmemek, anlamamak için kör ve sağır olmak gerek. 1980 öncesi ve sonrası yakın tarihimize bakıldığında bu ülkeye ve bu ülkenin sorunlarına, eğitimine, ekonomisine, kültür ve sanatına, tarımına, sanayisine gerektiği ölçüde hangi sivil hükümet gerektiği kadar eğilmiş ya da köklü çözümler üretme yolunda ciddi adımlar atmış diye düşünmek günümüzde geldiğimiz noktanın vahametini anlamak için yeterlidir aslında. Siz kendinize, kendi sorunlarınıza sahip çıkmazsanız, başkaları da kendi çıkarları doğrultusunda sizin zaaflarınızı, açıklarınızı, gediklerinizi ağzının suyunu akıta akıta kullanma fırsatçılığını tepe tepe kullanır. Tıpkı bugün NATO kisvesiyle ABD’nin kendi sömürgen amaçları için askeri üslerimizi kullanması gibi, PKK’yı palazlandırıp bize karşı terör kozunu sürekli canlı tutması gibi, sınır komşularımızla ilişkilerimizi bozma pahasına füze kalkanını dayatması gibi, Suriye ve Libya’yı kontrol altına alma planlarını bizim sırtımızdan hayata geçirmesi gibi, AB yolunda ağzımıza bir parmak bal çalıp, bizi destekler boş söylemlerde bulunup uygulamada dişe dokunur hiç bir çaba göstermemesi gibi. Gibileri satır satır çoğaltmak ne yazık ki hiç zor değil. TSK terörle mücadelede bir takım zaaflar içerisinde olabilir, çatışma bölgesine gönderilecek Mehmetçiğin daha sıkı askeri eğitimlerden geçirilmesi de sorgulanabilir? Ancak böylesi hassas ve stratejik konuların, bu konulara vakıf olmayan ve hatta henüz askerliğini yapmamış eyyamcı ve ahkamcılar tarafından vurun abalıya misali ulu orta tartışılması, bir ulusun varlığının güvencesi olan silahlı kuvvetlerin pervasızca değersizleştirilme densizliklerinin makul ve mantıklı olmadığı da açıktır. Nesnel olmak gerekiyorsa, bölücü eylem ve söylemlere hoşgörüyle bakıldığı halde, TSK’nın kamuoyu önünde medya kanalıyla sürekli rencide edilmesine, suç örgütü gibi lanse edilmesine göz yumulmasına da tatmin edici yanıtlar verilmesi gerekmiyor mu?
Bunlarda İlginizi Çekebilir