İleri demokrasi masalıyla tasfiyeler tüm hızıyla gerçekleştiriliyor.

Buna son dönemlerde savcıların sanık durumuna düşürülmesi eklendi.

Nesnellik konusunda kamuoyu vicdanında onulmaz yaralar açılması da cabası.

Savcı iken nasıl sanık durumuna düşülür? Diyalektik düşünmeye çalışarak irdeleyelim:

• Deniz feneri e.v davası sanıkları hakkında soruşturma açıp kanıtlar toplamaya çalışmak
• İsmailağa, Fetullah Gülen gibi cemaatlar hakkında soruşturma açmak
• Ergenekon davasında tutukluluk süresinin cezaya dönüştüğü konusunda soruşturma açmak
• Dink davası hakkında eylemin arkasında bir örgüt yapılanması olduğuna dair güçlü kanıtlar bulunduğu konusunda ısrarcı olmak
• Milli eğitim sisteminde Atatürk ilke ve devrimlerine aykırı kararlar alındığı konusunda soruşturma açmak
• Muhalif yazılar yazan gazetecilerin görevlerine son verilmesinin, basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü gibi demokratik ilkelere sekte vurduğu, bir nevi sansür olduğu konusunda soruşturma açmak.

 
Bunları yapmaya yeltenenler savcı iken sanık oluyor. Yapmayanlarsa ya ihya, ya da gizli tanık.