Yalan Rüzgarı

Yalan Rüzgarı

Fransa'nın sözde "Ermeni soykırımı"nı inkar etmeyi suç sayan çadır tiyatrosu kararından sonra bir kez daha esip gürlemekten, Kanuni Sultan Süleyman'ın Fransa Kralı'na  yazdığı fermanı okuyarak kubarmaktan gayrı bir şey gelmedi elimizden. Sanki bu tür kararı  ilk kez Fransa alıyormuş gibi ortalık yangın yerine döndü. Fransa bir adım daha atarak, İsviçre'nin yaptığı gibi yalanı inkarı suç sayma marifetini ortaya koydu. Şöyle bir geriye baktığımızda balık hafızamızın hatırlamakta zorlanacağı Ermeni tasarısına arka çıkan "dost ve kardeş" ülkeleri, aldıkları karar yılları itibarıyle listeleyerek anımsamakta sonsuz faydalar var:
 
  1.  Şili.2007
  2.  Uruguay. 1985, 2004, 2005
  3. Lübnan. 1997, 2000
  4.  Kıbrıs Rum Kesimi. 1982
  5. Arjantin. 1993, 2003, 2004, 2005, 2006, 2007 (Soykırım yalanı şampiyonu)
  6. Rusya. 1995, 2005
  7. Kanada. 1996, 2000, 2004
  8. Yunanistan. 1996
  9. Belçika. 1998
  10.  İtalya. 2000
  11.  İsveç. 2000
  12. Fransa. 2001
  13.  Hollanda. 2004
  14. Polonya. 2005
  15. Venezualla. 2005
  16. Galler. 2010
  17.  İskoçya. 2010
  18. Vatikan. 2000
  19.  İsviçre. 2003
  20.  Slovakya. 2004
  21. Almanya. 2005
  22.  Litvanya. 2005
 
Adeta bir yalanı tanıma, yalanı kaşıma yarışı.
 
Peki savaş koşullarında kendi ülkesinin askerlerini arkadan vuran, Rus orduları ile işbirliğine giren, gönüllü olarak düşman saflarına geçen, Van'ı, Ağrı'yı, Muş'u işgal eden, Türk halkına her türlü vahşeti reva gören bir ulus hakkında tehcir kararı almak yerine, onlara elinize sağlık, ihanetinize sağlık, mezaliminize kuvvet denip sırtları mı sıvazlanacaktı? Elbette ki tehcir sırasında, savaş koşullarında hayatını kaybedenler, suçsuz yere ölenler, öldürülenler oldu ise bu hepimizin acısıdır. Tıpkı hayatını kaybeden, öldürülen suçsuz günahsız Türk vatandaşlarının acısını yüreğimizde taşıdığımız gibi. Yine unutulmamalıdır ki; tehcir sırasında Ermeni halkı yağmalayan, kötü muamele edenler hakkında gerekli kovuşturmalar açılmış ve çok sayıda idam kararı verilmiştir. Nedense bu gerçekler ne Ermeni dostlarımız ne de emperyal dostlarımız tarafından hiçbir zaman dile getirilmemekte, empati yapılmamakta direnilmektedir.
 
Ermeni tezlerinin harekete geçirilmesi konusunda ilk tohumlar ASALA terör örgütünün kurulması ile atılmıştır. Ermeni teröristler 1973-1985 yılları arasında, 21 ülkenin 38 kentinde, 39'u silahlı, 70'i bombalı, biri de işgal şeklinde olmak üzere toplam 110 terör olayı gerçekleştirmişlerdir. Bu saldırılarda 42 diplomatımız ile 4 yabancı hayatını kaybederken, 15 Türk ve 66 yabancı uyruklu kişi de yaralanmıştır.
 
Mehmet Baydar, Bahadır Demir, Daniş Tunalıgil, İsmail Erez, Talip Yener, Oktar Cirit, Taha Carım, Necla Kuneralp, Beşir Balcıoğlu, Ahmet Benler, Yılmaz Çolpan, Galip Özmen, Neslihan Özmen, Sarık Arıyak, Engin Sever, Reşat Moralı, Tecelli Arı, M. Savaş Yergüz, Cemal Özen, Kemal Arıkan, Orhan Gündüz, Erkut Akbay, Atilla Altıkat, Bora Süelkan,Nedide Akbay, Galip Balkar, Dursun Aksoy, Cahide Mihçıoğlu, Işık Yönder, Erdoğan Özen, Enver Ergun ve Çağlar Yücel.
Bu isimler; Paris’te, Beyrut’ta, Vatikan’da, Viyana’da, Atina’da, Madrid’te, Boston’da, Cenevre’de, Angeles’te, Belgrad’ta, Lizbon’da, Burgaz’da, Bağdat’ta kısacası dünyanın dört bir yanında görevleri başında ASALA terör örgütünün kurbanı olmuş şehitlerimiz.
 
Bu duruma benzer bir aymazlık ve çifte standartta, 1983 yılında bağımsızlığını ilan eden KKTC hakkında.Kuzey Kıbrıs'ın, 15 Kasım 1983'te bağımsızlığını ilan etmesinin ardından BM Güvenlik Konseyi, 18 Kasım’da aldığı bir kararla bağımsızlık kararını kınadı. Türkiye bağımsızlık kararı sonrasında KKTC'yi tanıdı. Pakistan ve Bangladeş, Kuzey Kıbrıs'ı tanımaya yeltendikten sonra, "dost ve kardeş müttefiklerimiz" ABD ve İngiltere’nin baskıları ile bu kararlarından vazgeçirildiler. 18 Kasım 1983’te de BM Güvenlik Konseyi 541 sayılı kararı ile üye ülkelere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanını tanımama çağrısı yaptı.  Ne gariptir ki, KKTC'nin kurulmasından sonra bize emperyalizmin şimşeklerini üzerine çekme pahasına maddi destek veren, silah desteği yapan tek ülke; şimdilerde sözde "Ermeni soykırımı"nı inkarı suç sayan kararı alan Fransa'nın donanmalarına savaş gemilerimiz ile destek olarak devrilmesine el verdiğimiz,  Libya Lideri Muammer Kaddafi olmuştu.